Pazartesi Sendromuna ilaç gibi gelecek fantastik bir öykü, huzurlarınızda;
“Pazartesi Bükülmesi”
Sabah uyanıyorsunuz. Gözlerinizi açıyorsunuz, bilinciniz yerine gelince bugünün pazartesi olduğu hatırlıyorsunuz. Yastığı başınızın üstünüze çekiyorsunuz, homurdanıyorsunuz, sendrom şimdiden başladı. Birden telefonun ışığı odayı aydınlatıyor, ekrana ve saate bakıyorsunuz.
Ekrandaki tarihi pazartesi değilde Cuma olarak okuyorsunuz. Birden içinizde güzel duygular uyanmaya başlıyor. Hadi ya diyorsunuz. Pazartesi bugün, yataktan birparça daha hızlı kalkıyorsunuz.
Televizyonu açıyorsunuz, tarihi kontrol ediyorsunuz. “Cuma”. Şaşırıyorsunuz, nasıl oluyo ya, dün pazardı, kafayı mı yiyorum derken, keyifleniyorsunuz.
Hızlıca giyiniyorsunuz. Makyajınızı yaparken şarkı mırıldanıyorsunuz. En güzel kıyafeti seçip “Cuma” nın keyfini çıkarıyorsunuz
Merdivenleri hızlıca iniyorsunuz, asansörü beklemek istemiyorsunuz. Apartmandan çıkarken görevliye rastlıyorsunuz.
“Kocaman bir Günaydıııın” diyorsunuz. Adamcağız şaşkın selam veriyor. Servis tam zamanında geliyor. Yollar açık, işe zamanında varıyorsunuz. Kahvaltınızı yapıyorsunuz ve mutlu birşekilde işinize başlıyorsunuz.
İş arkadaşlarınız şaşkın, sizi izliyorlar. İşleriniz gayet düzgün ilerliyor. Yolunda giden herşey sizi daha da mutlu ediyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz ve gün böyle keyifle akıyor.
Servislerin yaklaştığını görüyorsunuz. Yorucu ama keyifli birgün geçirdiniz. Yapmış ve başarmış olduğunuz işlerden ötürü daha da mutlusunuz. İşten çıkmak için toparlanıyorsunuz. Bilgisayarı kapatıp elinize telefonu alıyorsunuz. Birden ekran ışığı yanıyor ve bir mesaj var , şöyle yazıyor:
“Bu bir şakaydı. Bugün aslında Pazartesi. Günün nasıl geçiceğini belirleyen sensin farkında mısın ?”
Yukarı bakıp teşekkür ediyorsunuz ve kocaman gülümsüyorsunuz
Hergünün hakkını vermeniz dileğiyle…