Bizi hayatta en çok yıpratan şey; kuşkusuz, sürekli mükemmel olma çabamız. Oysa bu çabaları bir kenara bıraksak, belki de daha mutlu olabiliriz. İşte okuduğum bir yazıdan yaptığım alıntıyla yapmamamız gereken 10 şey:
1-Her şey için/Durmadan özür dilemek: Araştırmalar, kadınların “pardon” kelimesini erkeklere göre daha sık kullandığını gösteriyor. Hatalarının sorumluluğunu alabilmek tabii ki iyidir, her ricanızın arkasına bir ‘pardon’ sıkıştırmadığınız sürece! Mahcubiyeti abartmayın. Karar ve tercihlerinizin arkasında durun.
2-Herkese ‘evet’ demek: Biricik tatilinizi arkadaşınızın pek haz etmediğiniz ailesiyle geçirme fikrine ‘evet’ yanıtı vermek zorunda değilsiniz. Hatta içinizden gelmediği sürece hiçbir şeye ‘evet’ demeyin. Sınırlarınızı belirlerseniz, insanlar da size daha çok saygı duyar.
3-Kendinize ‘hayır’ demek: Bir çok kadın, vaktini neyi yapıp yapamayacağını düşünmekle öldürüyor. Şüphelere düşüp kapasitenizi belirlemeye çalışırken kaçırdığınız deneyimleri bir düşünün! Fazla havalı olduğundan yaklaşmaya çekindiğiniz adamla gidin konuşun, ya da ara sıra yemekte bir ziyafet çekmeyi kendinize çok görmeyin.
4-Yiyeceği düşman bellemek: Her gün ‘fiziğinizin nasıl olması gerektiği ile ilgili’ tonlarca bilgiyle boğuşuyoruz. Haliyle yemek, keyfi alınacak değil, kısıtlanması gereken bir şeye dönüşüyor. Siz siz olun, yerken her lokmanın keyfine varmaya bakın. Yemek, pişmanlıkla ilgili olmamalı.
5-İşteki her başarınızda hile yapmış gibi suçlu hissetmek: Kadınlar, sıklıkla başarılarını hak etmediklerine inanmaya meyilli. Sakin olun ve başarınızla yüzleşin.
6-Her kötü fotoğraflarınızı saklamaya çalışmak: Facebook’ta kötü çıktığınız resimlerde etiketlenmek istemeyişiniz anlaşılır bir şey, yine de işi takıntı boyutuna dönüştürmek pek sağlıklı değil. Hem belki şimdi o resmi bir daha görmek istemiyorsunuz ama kim bilir ilerde bir gün, o anı özleyebilirsiniz.
7-Gerçek hayatını birilerinin sanal hayatıyla karşılaştırmak: Sanal hayatınıza fazlaca kafa yormak ya da birinin sanal yaşantısına takılıp kalmak, sizi anksiyeteye götürebilecek faktörler. Araştırmacılar, facebook bağımlılığını, kendinize verdiğiniz değerin düştüğüne dair bir işaret olarak yorumluyor. Zaten günlerinizi eski sevgilinizin yeni hayatından resimleri karıştırarak geçirirseniz depresyona yakalanmamanız zor. Kapatın o bilgisayarı ve şu anınızdan keyif almaya bakın, en azından o gerçek!
8-Her gün topuklu giymek: Güzel bir çift topuklu ayakkabıya herkes bayılır. ama ara sıra seçiminizi rahatlıktan yana kullanmak kesinlikle iyi fikir. Hayatınız kolaylaşır, ayaklarınız da biraz rahat nefes alır.
9-‘Çatlak kadın’ diye anılmaktan korkmak: Belli bir şeyle etiketlenmek kadınların her zaman korktuğu bir durum. Oysa herkesin içinde ‘çatlak’ bir yan olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz?
10-Tablolardaki gibi bir hayata sahip olmadığı için endişelenmek: O resimlere tablo denmesinin sebebi, gerçek olmamaları.
Bu maddeleri çoğaltabiliriz tabii ama bir yerlerden hayatımızı değiştirmeye başlamamız lazım öyle değil mi? ;)